Ulakbilge - Sosyal Bilimler Dergisi
www.ulakbilge.com
Cilt 5, Sayı 11  2017/3  (ISSN: 2148-0451, E-ISSN: )
Semra DOĞAN AK

NO Makale Adı
1484685154 BİÇİM KARŞISINDA TUTUMLAR

Sanatın, toplumun kendisine çevirdiği bir ayna olduğunu düşünürsek; susmak konuşmak, bastırmak ve dışavurmak bu aynadan yansıtılmaktadır. Yansımalar sanat fuarları, sergiler ve festivaller ile bir tür Babil Kulesi’nde çoksesli (kakafonik) konuşmalara mekan olmaktadır. Her toplanma mekanında, mikro-cemaatlerin mini-maketlerinin tecessümü bulunmaktadır. Babil Kulesi yeniden inşa edilip, yıkılmaksızın hep bir onarımdan geçmektedir. Buna göre; iktidar, daha doğduğu anda üstünlük mücadelesi vermeye birkaç adım önden başlamıştır. İktidar, muhalefeti beraberinde getirirken, doğanın boşluk kabul etmeyen bünyesini vurgulamaktadır. Sanatçıların rahatsızlığı iktidarlar tarafından tahakkümlere uğramaktadır. Her iktidarın çağa göre farklı bir tahakküm mekanizması vardır, ancak hepsi bir sansür mekanizması ile çalışmaktadır. Sanatçıların rahatsızlıklarının artması ise, onların tahriklerini arttırır.Birinci bölümde, iktidarın yapısı ve halkın iktidar ile ilişkisine değinilmektedir. Halkın reflekslerini oluşturan karnavallar, festivaller, düğünler ve ziyafet kutlamaları iktidar karşısında bir anlık zamanı dondurma eylemleriydi. Krallar (günümüzde ülke başkanları, papa, süper starlar…) ve halk o gün aynı masada, aynı ortamda eğlenme fırsatı bulup gülmenin ve konuşmanın, dans etmenin karşılıklı yapıldığı gün olarak kabul ederler. Grotesk gülüş ayıp, sakıncalı, çirkin olmaktan çıkar ve ortak eğlenceye dönüşür. Foucaultcu bakışa göre iktidar sansürlemek yerine, bu eğlenceleri kontrol edebildiğini fark etti. Bir kapalı toplum mekanizması yaratıp gözetlemeyi öğrendi. İktidarın sanatı da aynı yöntem ile kullandığı örnekler bulunmaktadır. Portre ve natürmort gibi basit resim konularının, nasıl iktidarın aracına dönüştüğünün örnekleri verilmiştir. Portre resim ile iktidar ressam da olabilmektedir, erk kuvvetleri de. Ressam, portre resmi ile neler yapabileceğini keşfettiğinde, izleyici üzerinde tahakküm kurmuştur. İzleyici, üzerinde oluşan bu baskı ve tahriklere tahammül edemez ve refleksler geliştirir. Sanatçı ise karşılaştığı refleslerden memnundur. İkinci bölümde, sanatçıya ve temsil edilemeyene tahammülsüzlükler örnekler ile incelenmektedir. Hangi tabular sanatçıların konusu olabilir, “bu sanat mıdır?” sorularına verilen cevaplar, sanatçının ne kadar ileriye gidip soru sorabileceği araştırılmıştır. Kaydedilmiş, manşet olmuş veya sansüre uğramış örnekler ile tahammülsüzlüklerin sınırları incelenmiştir. Toplum direnirken hafızasını yeniler, teamüller geliştirir. Önceleri çatışmalar çok güçlü olmazken, sonradan her direnç kendi karşıtını oluşturur. Toplum bünyesinde a(r)tık olan kendi ürettiği bir bölüm olduğu içindir ki yok edilemez, absorbe edilir veya görmezden gelinerek dışlanır. Özetle ilk bölüm, ulus-devletlerin ortaya çıkması sonucu iktidarların değişmesini, tahammüllerin toplumda azalması ile yaşanan çatışmaların sanata yansımalarının incelendiği bir bölümdür. İkinci bölümde ise, iktidar oluşun ve iktidara tabi oluşun sınırlarının alenen belirginleşmesi karşısında parçalanmış mikro iktidarların tahakkümleri, tahammülleri, tahrikleri örnekler üzerinden incelemeye alınmıştır.

Anahtar Kelimeler: Biçim, İktidar, Teamül, Tahakküm, Tahammül, Tahrik